top of page

Otizm Spektrum BozukluÄŸu

Video oyunları oynamak

Otizm;

Erken çocukluk çaÄŸlarında belirtilerin gözlendiÄŸi önemli bir nöro-geliÅŸimsel bozukluktur. Otizme dair belirtiler bazı çocuklarda geliÅŸim basamaklarının erken dönemlerinde baÅŸlarken, bazı çocuklarda öncelikle normal seyreden geliÅŸimde zaman içerisinde gerileme veya aksaklıklar olur. Otizm ÅŸüphesi çocuÄŸun konuÅŸmasının gecikmesi veya etrafa ilgisiz, tepkisiz olması ile ortaya çıkar. Aile, çocuÄŸun akranları konuÅŸtuÄŸu halde hiç kelime çıkarmamasından ya da daha önce “anne, baba” gibi tekli kelimeleri söyleyebilirken sonradan bu kelimeleri unutması nedeniyle doktora baÅŸvurur.

Otizmde görülen belirtiler arasında duyusal problemler belirgindir. Duyusal problemler bireyin çevre ile uyumunu ve hayata olan adaptasyonunu azaltmaktadır. ÖrneÄŸin yüksek sese karşı duyarlılık, dokunma hassasiyeti, ışığa karşı duyarlılık, derinlik problemleri, denge ile ilgi sorunlar gibi problemler bireyin geliÅŸmesiyle birlikte deÄŸiÅŸen sosyal düzendeki problemlerini arttırarak devam ettirmektedir.

 

Otizmin belirtileri nelerdir?

​

Otizm, üç alanda sorunlarla kendini gösterir. Bu alanlar ve bu alanların her birinde gözlenebilecek belirtiler aÅŸağıda yer almaktadır.

1.Sosyal Etkileşim Sorunları

Sosyal etkileÅŸim için gerekli sözel olmayan davranışlarda yetersizlik:

Sıra dışı göz kontağı: Göz kontağı hiç kurmamak, çok kısa süreli kurmak ya da alışılmadık biçimde kurmak. ÖrneÄŸin, birden bire gözlerini karşısındakinin gözlerine dikmek ve kaçırmak.

Jest ve mimik kullanımında sınırlılık: KonuÅŸurken çok az jest ve mimik kullanmak.

Başkalarına ne kadar yakın ya da uzak duracağını ayarlayamamak: Sosyal ortamların gerektirdiği uzaklıkları ayarlayamamak; başkalarına fazla yakın ya da uzak durmak.

Ses kullanımında sıra dışılık: KonuÅŸurken alışılmadık ses kalitesi ve vurgu özellikleri göstermek.

​

YaÅŸa uygun akran iliÅŸkileri geliÅŸtirememek:
​

ArkadaÅŸlık kurmakta zorlanmak: Çok az sayıda arkadaÅŸa sahip olmak ya da hiç arkadaÅŸ edinememek.

Akranlarla etkileÅŸimde bulunmamak: Kendi yaşıtlarıyla oynamada, konuÅŸmada vb. çok isteksiz davranmak; örneÄŸin, yalnızca kendisinden çok küçük ya da büyük kiÅŸilerle etkileÅŸmek.

Yalnızca özel ilgilere dayalı iliÅŸkiler geliÅŸtirmek: Belli kiÅŸilerle, yalnızca belli ilgilere dayalı olarak (örneÄŸin, favori konularda) etkileÅŸimde bulunmak.

Grup içinde etkileÅŸimde bulunurken zorlanmak: ÖrneÄŸin, iÅŸbirliÄŸine dayalı oyunların kurallarına uymakta zorlanmak.

​

Başkalarıyla zevk, başarı ya da ilgi paylaşımında sınırlılık:
​

Yalnızlığı yeÄŸlemek: BaÅŸkalarının genellikle aile üyeleriyle ya da arkadaÅŸlarıyla birlikte yaptığı pek çok ÅŸeyi (örneÄŸin; TV izlemek, yemek yemek, oyun oynamak vb.) yalnız başına yapmayı yeÄŸlemek.

Belli olay ya da durumlara baÅŸkalarının dikkatini çekme çabası göstermemek: ÖrneÄŸin; ÅŸaşırtıcı bir durum karşısında baÅŸkalarına iÅŸaret etmemek, bir ÅŸey baÅŸardığında baÅŸkalarıyla paylaÅŸmamak vb.

Sözel övgü karşısında tepki vermemek: BaÅŸkalarının kendisine yönelttiÄŸi övgü sözleri ya da sözel onaylamalar karşısında çok az tepki vermek ya da hiç tepki vermemek. ÖrneÄŸin, hoÅŸnutluk belirtisi göstermemek.

​

Sosyal-duygusal davranışlarda sınırlılık:
​

Başkalarının ilgisi karşısında tepkisiz kalmak: Birileri kendisine seslendiğinde ya da kendisiyle etkileşmek istediğinde tepki vermemek, duymuyormuş ya da fark etmiyormuş gibi davranmak.

BaÅŸkalarının yaptıklarına karşı ilgisizlik: Ortama birinin girmesi, ortamdan birinin çıkması, birinin konuÅŸmaya baÅŸlaması gibi, baÅŸka çocukların çok ilgisini çeken bazı olaylar karşısında ilgisiz kalmak; böyle durumlarda, gülümseme gibi hoÅŸnutluk ifadeleri ya da aÄŸlama gibi hoÅŸnutsuzluk ifadeleri göstermemek.

BaÅŸkalarının duygularını anlamada yetersizlik: Üzülen, aÄŸlayan, kızan, sevinen vb. kiÅŸiler karşısında duyarsız davranmak; örneÄŸin, üzgün birini rahatlatma çabası göstermemek.

​

2.İletişim Sorunları

Dil geliÅŸiminde gecikme:

​

Ä°ki yaşından büyük olup da tek bir sözcük bile söylememek.

Üç yaşından büyük olup da iki sözcüklük basit ifadeler (örneÄŸin, ‘baba git’) kullanmamak.

Konuşmaya başladıktan sonra basit bir dilbilgisi yapısı kullanmak ya da belli yanlışları tekrarlamaya devam etmek.

Karşılıklı konuşmada zorluk:

Karşılıklı konuÅŸma baÅŸlatmada, sürdürmede ve sonlandırmada önemli sorunlar göstermek: ÖrneÄŸin, bir kez konuÅŸmaya baÅŸlayınca, konuÅŸmayı uzun bir monolog ÅŸeklinde sürdürmek ve karşısındakilerin yorumlarını göz ardı etmek.

KonuÅŸma konularında seçicilik: Kendi favori konuları dışındaki konularda çok zor ve isteksiz olarak konuÅŸmak.

 Sıra dışı ya da yinelenen dil kullanmak:

BaÅŸkalarının kendisine söylediklerini yinelemek.

Televizyondan duyduklarını ya da kitaplardan okuduklarını, ilişkisiz zamanlarda ve bağlam dışı olarak yinelemek.

Kendisinin uydurduÄŸu ya da yalnızca kendisine anlam ifade eden sözleri yinelemek.

Aşırı resmilik ve didaktiklik gibi konuÅŸma özellikleri göstermek.

​

GeliÅŸimsel düzeye uygun olmayan oyun:
​

Senaryolu oyunlarda sınırlılık: Oyuncaklarla evcilik, okulculuk, doktorculuk vb. hayali oyunlar oynamamak.

Sembolik oyunlarda sınırlılık: Bir nesneyi baÅŸka bir nesne olarak (örneÄŸin, küpü mikrofon olarak) kullanarak oyun oynamamak.

Oyuncaklarla alışılmadık biçimlerde oynamak: ÖrneÄŸin; topu zıplatmak yerine sürekli olarak bir eliyle vurmak, Legoları birbirine takıp bir ÅŸeyler yapmak yerine sıraya dizmek vb.

Sosyal oyunlara karşı ilgisizlik: Küçük yaÅŸlardayken, ‘ce-e’ vb. sosyal oyunlara karşı ilgi göstermemek.

​

3.Sınırlı/Yinelenen İlgi ve Davranışlar

​

Sınırlı alanda, yoğun ve sıra dışı ilgilere sahip olmak:

Ä°lgi takıntıları: Bazı konulara karşı aşırı ilgi duymak ve baÅŸka konuları dışlayarak sürekli o konularla ilgili konuÅŸmak, okumak, ilgilenmek vb. istemek.

Bazı sıra dışı konulara aşırı ilgi duymak: ÖrneÄŸin; astrofizik, uçak kazaları ya da sulama sistemleri.

İlgi duyduğu konularla ilgili ince ayrıntıları anımsamak: Kendi favori konularındaki en ince ayrıntıları bile ezbere bilmek.

Belli düzen ve rutinlere iliÅŸkin aşırı ısrarcılık:

Belli etkinlikleri her zaman belli bir sırayla yapmak istemek: ÖrneÄŸin, arabanın kapılarını hep aynı sırayla kapatmak.

Günlük rutinlerde deÄŸiÅŸiklik olmamasını istemek: ÖrneÄŸin, eve gelirken hep aynı güzergâhı izlemek ya da eve geldiÄŸinde önce televizyonu açıp sonra tuvalete gitmek.

Günlük yaÅŸamdaki deÄŸiÅŸiklikler karşısında aşırı tepki göstermek: En ufak bir deÄŸiÅŸiklik karşısında aşırı kaygılanmak ya da öfke nöbeti yaÅŸamak.

DeÄŸiÅŸiklikleri daha kolay kabullenebilmek için, meydana gelecek deÄŸiÅŸikliklerle ilgili önceden bilgi sahibi olmaya gereksinim duymak.

 Yinelenen (kendini uyarıcı) davranışlar:

Sıra dışı beden hareketleri: ÖrneÄŸin; parmak ucunda yürümek, çok yavaÅŸ yürümek, kendi ekseni etrafında dönmek, durduÄŸu yerde sallanmak, farklı bir beden duruÅŸuna sahip olmak vb.

Sıra dışı el hareketleri: ÖrneÄŸin; ellerini sallamak, parmaklarını gözlerinin önünde hareket ettirmek, ellerini farklı biçimlerde tutmak vb.

Nesnelerle ilgili sıra dışı ilgiler ve takıntılar:

Nesneleri sıra dışı amaçlarla kullanmak: ÖrneÄŸin, oyuncak arabanın tekerleklerini çevirmek ya da oyuncak bebeÄŸin gözlerini-açıp kapamak vb. davranışları tekrar tekrar yapmak.

Nesnelerin duyusal özellikleriyle aşırı ilgilenmek: ÖrneÄŸin, eline aldığı her nesneyi koklamak ya da gözlerinin önünde tutarak ve evirip-çevirerek incelemek.

Hareket eden nesnelere aşırı ilgi göstermek: ÖrneÄŸin; tekerlek ya da pervane gibi dönen nesnelere, akan su ya da yanıp sönen ışık gibi hızlı hareket eden görüntülere uzun sürelerle bakmak.

Nesne takıntıları: Bazı sıra dışı nesneleri (örneÄŸin, bir silgi ya da küçük bir zincir parçası) elinden bırakmak ya da gözünün önünden ayırmak istememek.

 

OTÄ°ZM/YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUK TANI SÜRECÄ°NDE YAPILANLAR

​

  • Aile görüÅŸmesi ve gözlem (oyun,karşılıklı etkileÅŸim, iletiÅŸim, akademik, ince-kaba motor  becerilerin gözlendiÄŸi en az 2 deÄŸerlendirme görüÅŸmesi)

  • GeliÅŸimsel deÄŸerlendirme (GeliÅŸim DeÄŸerlendirme Ölçeklerinin uygulanması ve çocuÄŸun geliÅŸiminin akranları ile karşılaÅŸtırılarak deÄŸerlendirilmesi)

  • DSM-V (Diagnostic Statistical Manual)

  • DiÄŸer tanı koyma ölçekleri (CARS,ADI,ADOS)

  • Ä°ÅŸitme testi,nörolojik deÄŸerlendirme

 

TANI KONULDUKTAN SONRAKÄ° AÅžAMALAR

​

  • Ailenin bilgilendirilmesi

  • Aileye psikolojik destek

  • ÇocuÄŸun ve ailenin gereksinimlerinin belirlenmesi

  • ÇocuÄŸun gereksinimlerine göre bireyselleÅŸtirilmiÅŸ eÄŸitim programının belirlenmesi ve aile ile paylaşılması

  • Aile eÄŸitimi

 

OTÄ°ZM TANISI EN ERKEN HANGÄ° YAÅžTA KONABÄ°LÄ°R?

​

Ortalama tanı koyma yaşı 36 aydır. Ancak otizm belirtileri 18 aydan  önce ortaya çıkar.

Bazı çocuklar 12-18 ay arası normal geliÅŸim gösterirler, daha sonra  gerilemeye baÅŸlarlar.

Otizm tanısı 18. ay ve daha önce konulabilir. Otizmin fiziksel bulguları olmadığı için, tanı koyma ve deÄŸerlendirme gözlem ve ölçeklerin verdikleri bilgilere  dayalıdır.

Erken tanı için erken ipuçlarını bilmek ve gözlemlemek çok önemlidir.

 

OTÄ°ZM VE TEDAVÄ°

​

Otizm yaÅŸam boyu süren bir bozukluktur.

Kesin tedavisi henüz bulunmamıştır.

Ancak erken tanı konması ve erken eÄŸitime baÅŸlanması, bireyin olumlu yönde geliÅŸmesini, topluma uyum saÄŸlamasını kolaylaÅŸtırır.

 

Otizmde Özel EÄŸitim

​

Otizm ile birlikte görülebilen dikkat eksikliÄŸi, aşırı hareketlilik, takıntılı davranışlar gibi problemler için deÄŸiÅŸik tıbbi tedaviler uygulanabilir. Ancak otizmin medikal bir tedavisi bulunmaz. Bilinen hiçbir ilaç otizmin ana belirtileri olan sosyal ve iletiÅŸimsel bozukluklarını gideremez. Otizm tedavisinde hedef; ebeveyn-çocuk iliÅŸkisinin düzenlenmesi, empatinin geliÅŸtirilmesi, iletiÅŸim arzusunun yaratılmasıdır. Bunun yöntemi de özel eÄŸitim ve psikoterapidir. Otizm ÅŸüphesi doÄŸuran her durumda çocuklarda iletiÅŸim becerilerini geliÅŸtirici özel eÄŸitsel yaklaşımlar gereklidir. Özel eÄŸitim için ülkemizde belirlenen tedavi süresi ayda 6 saattir. Ancak özel eÄŸitimin özellikle 3 yaÅŸ altında baÅŸlaması ve ayda en az 40 saat olması gerekir. Küçük yaÅŸlarda yoÄŸun ve sürekli eÄŸitim programları ile davranış terapileri çocukların kendine bakabilme ve sosyal yetileri kazanabilmesine yardımcı olunur. Ä°ÅŸlevselliÄŸi artırır, belirtilerin ÅŸiddetini ve uyumsuz davranışları azaltır.

Otistik çocukların eÄŸitimi sadece okul ya da bireysel terapilerle sınırlı kalmayıp, yaÅŸamının her alanında devam etmesi gereken yirmi dört saatlik bir süreçtir.

Otistik çocukların birbirlerinden farklı özellikleri olduÄŸundan, her çocuÄŸun eÄŸitimi için o çocuÄŸa özgü BireyselleÅŸtirilmiÅŸ EÄŸitim Programı (BEP) hazırlanmalıdır.

Otizmin eÄŸitim ve tedavisinde dikkat edilmesi gereken en önemli unsur:“ EĞİTÄ°ME AÄ°LENÄ°N KATILIMINI” saÄŸlamaktır. Ailenin BEP içerisinde yer alması, eÄŸitimde kullanılan yöntemleri öÄŸrenmesi ve bunları gerektiÄŸi durumlarda kullanması çocuÄŸun geliÅŸimi açısından önemlidir. Ailenin eÄŸitime katılımı baÅŸka bir deyiÅŸle ÅŸarttır.

Dikkat edilmesi gereken bir diÄŸer nokta eÄŸitimin yoÄŸun ve sürekli uygulanmasıdır. EÄŸitim programının;

– Otistik çocuklar için geliÅŸtirilmiÅŸ otizme özgü bir program olması,

– ÇocuÄŸun bireysel özelliklerine ve gereksinimlerine uygun olması, ÇocuÄŸun sadece yaşına deÄŸil, geliÅŸim düzeyine uygun becerileri bulundurması,

– BaÅŸtan belirlenmiÅŸ net hedeflerinin olması

– Sonuçlarının ve hedefe ulaşılabilirliÄŸin deÄŸerlendirilmesi

– Belirli aralıklarla hedeflerin gereksinimlere göre uyarlanabilmesi, programın esnek ve yenileniyor olması

– Yapılandırılmış olması, hem öÄŸretilecek becerinin hem de öÄŸretim yapılacak mekanın düzenlenmesi

– Sistematik olması, beceri alt basamaklarını takip ederek öÄŸretim yapılması

– Akranlarıyla bir arada olduÄŸu entegrasyon süreçleriyle tamamlanması oldukça önemlidir.

 

Otizmde Ebeveynin Rolü

​

Öncelikle durumu kabullenmek gerekir. Otizm gibi nedeni ve tedavisi kesin olmayan ve ömür boyu devam eden bozuklukların aileler tarafından kabul edilmesi zaman alır ve yardım alınmasını geciktirir. Anne ve babanın bilgilenmesi ve sürece aktif olarak katılması, her türlü giriÅŸimin ayrılmaz bir parçasıdır. Ebeveynler çocuÄŸun geliÅŸim dönemlerini, kendi çocuklarının geliÅŸimlerinin yaÅŸlarına uygun olup olmadıklarını dikkatle takip etmeli, çocuk doktorlarını düzenli olarak ziyaret etmeli ve doktorlarıyla ÅŸüphelendikleri durumları paylaÅŸmalıdır. Çocukların geliÅŸimlerindeki tüm gecikmeler önemlidir ve geçiÅŸtirilmemelidir. Bazı anne babaların geliÅŸimsel gecikmeleri “ben de geç konuÅŸmuÅŸum” veya “yeterince ilgilenemedik” ÅŸeklinde kabullenmeme eÄŸilimleri vardır. Bu durum da otizm teÅŸhisini geciktirir.

İLETİŞİM

0232 421 20 40

ADRES

Kazım Dirik Mah.

Ord. Prof. Dr. Muhiddin Erel Cad. No:42

Bornova / Ä°ZMÄ°R

SOSYAL MEDYA

Instagram

Bu site MARLEY DİJİTAL tarafından tasarlanmıştır

bottom of page